Yazar, kısa vadeli hedefler belirlemenin getirdiği zorlukları yansıtarak, bunların genellikle kaygı ve strese yol açtığını fark ediyor. Uzun vadeli vizyonlara ulaşmak için gerekli olsalar da, onlara fazla odaklanmak, kişinin bakış açısını kaybetmesine neden olabilir. Yazar, özellikle öngörülemeyen piyasalarda denge ve uyum sağlamak için katı ölçütler yerine süreci önceliklendiren esnek kısa vadeli hedeflerin savunulması gerektiğini vurguluyor. Sonuç olarak, kısa vadeli hedefler, stres kaynakları olmaktan çok uzun vadeli büyüme araçları olarak hizmet etmelidir.