Tarih kitapları derslerle doludur—ama politika yapıcıları gerçekten onlara göz atıyor mu?
Ulusal borç kontrolden çıkınca, hükümetler acı bir seçimle karşı karşıya kalır: temerrüde düşmek, borcu enflasyon yoluyla azaltmak ya da kemerleri sıkıp harcamaları kesmek. Bazı ülkeler, ekonomilerini sarsmadan devasa borç azaltımları gerçekleştirdi. Diğerleri? O kadar da değil.
II. Dünya Savaşı sonrası Britanya'yı ele alalım. Borç/GSMH oranı %250'ye ulaştı, ancak onlar yıllar içinde büyüme, ılımlı enflasyon ve dikkatli mali disiplin karışımıyla bunu azaltmayı başardılar. Dramatik çöküşler yok. Hiperenflasyon felaketleri yok.
Sonra 90'ların Clinton dönemi var ABD'de - bir süreliğine gerçek bütçe fazlaları. Ekonomik patlama, vergi ayarlamaları ve harcama disiplini kombinasyonu. Modern siyasette nadir bir görüntü.
Ama işte asıl sorun burada: bugünün büyük ekonomilerdeki borç seviyeleri tarihsel tehlike alanlarına doğru geri yaklaşıyor. Merkez bankaları trilyonlarca para bastı. Açıklar norm haline geldi. Peki şimdi? Fatura ödenme zamanı geldi.
Peki, bugünkü hükümetler geçmişteki oyun kitaplarından ders alabilir mi? Yoksa aynı mali hataları tekrarlamakla mı kaderliyiz?
Kripto sahipleri için bu sadece akademik bir konu değil. Egemen borç krizleri tarihsel olarak alternatif varlıklara sermaye kaçışını tetikler. Fiat paraya olan güven sarsıldığında, gerçek varlıklar oldukça cazip görünmeye başlar.
Soru, hükümetlerin borçları azaltmaya çalışıp çalışmayacakları değil. Soru, nasıl yapacakları ve bunun portföyünüz için ne anlama geldiğidir.
View Original
This page may contain third-party content, which is provided for information purposes only (not representations/warranties) and should not be considered as an endorsement of its views by Gate, nor as financial or professional advice. See Disclaimer for details.
7 Likes
Reward
7
5
Repost
Share
Comment
0/400
HodlTheDoor
· 11-16 22:08
Açıkça söylemek gerekirse, politikacıların tarih kitaplarına bakacak vakti yok; tek düşündükleri bir sonraki seçim dönemini nasıl atlatacakları. İkinci Dünya Savaşı sonrası sistem çoktan geçerliliğini yitirdi, şu anki para basma makinesi gerçek yıldız.
View OriginalReply0
LayerZeroHero
· 11-16 22:07
Şimdi gerçekten kumar zamanı, hükümet para basmakta o kadar kararsız ki... Bizim bu kripto dünyasındaki insanlar bunu çoktan anladı.
View OriginalReply0
ProofOfNothing
· 11-16 22:05
Tarih bu kadar çok örnek sundu ama politikacılar hiç bakmamış gibi görünüyor, haha
Açıkçası, borç krizi işinde crypto dünyasında en çok para kazanılıyor, fiat sona erdiğinde varlıklarımız gerçekten değer kazanacak.
View OriginalReply0
GasFeeLady
· 11-16 21:58
hayır bu zirve gwei izleme enerjisi—hükümetlerin borçları ele geçirmesini, gaz fiyatlarının sabah 3'te patlamasını izlemek gibi. Oyun kitabına sahiptiler, yok saydılar, şimdi hepimiz çantayı tutuyoruz. Enflasyon tarafından klasik bir önden koşma, tasarruflarımız için MEV koruması yok lmao
View OriginalReply0
TaxEvader
· 11-16 21:48
Tarih kitapları büyük bir yığın, politikacılar gerçekten de çevirir mi? Hehe... Neyse ki, Federal Rezerv (FED) para basarken kimse İngiltere'yi örnek almadı. Bekle bakalım, bir sonraki borç krizi geldiğinde anlayacaksın.
Tarih kitapları derslerle doludur—ama politika yapıcıları gerçekten onlara göz atıyor mu?
Ulusal borç kontrolden çıkınca, hükümetler acı bir seçimle karşı karşıya kalır: temerrüde düşmek, borcu enflasyon yoluyla azaltmak ya da kemerleri sıkıp harcamaları kesmek. Bazı ülkeler, ekonomilerini sarsmadan devasa borç azaltımları gerçekleştirdi. Diğerleri? O kadar da değil.
II. Dünya Savaşı sonrası Britanya'yı ele alalım. Borç/GSMH oranı %250'ye ulaştı, ancak onlar yıllar içinde büyüme, ılımlı enflasyon ve dikkatli mali disiplin karışımıyla bunu azaltmayı başardılar. Dramatik çöküşler yok. Hiperenflasyon felaketleri yok.
Sonra 90'ların Clinton dönemi var ABD'de - bir süreliğine gerçek bütçe fazlaları. Ekonomik patlama, vergi ayarlamaları ve harcama disiplini kombinasyonu. Modern siyasette nadir bir görüntü.
Ama işte asıl sorun burada: bugünün büyük ekonomilerdeki borç seviyeleri tarihsel tehlike alanlarına doğru geri yaklaşıyor. Merkez bankaları trilyonlarca para bastı. Açıklar norm haline geldi. Peki şimdi? Fatura ödenme zamanı geldi.
Peki, bugünkü hükümetler geçmişteki oyun kitaplarından ders alabilir mi? Yoksa aynı mali hataları tekrarlamakla mı kaderliyiz?
Kripto sahipleri için bu sadece akademik bir konu değil. Egemen borç krizleri tarihsel olarak alternatif varlıklara sermaye kaçışını tetikler. Fiat paraya olan güven sarsıldığında, gerçek varlıklar oldukça cazip görünmeye başlar.
Soru, hükümetlerin borçları azaltmaya çalışıp çalışmayacakları değil. Soru, nasıl yapacakları ve bunun portföyünüz için ne anlama geldiğidir.