Telegram ifade özgürlüğüne bağlı kalıyor, Durov siyasi içerik sansürünü reddediyor

robot
Abstract generation in progress

Telegram'ın kurucusu Pavel Durov, yakın zamanda Batı Avrupa hükümetlerinin muhafazakar siyasi içeriklerin denetlenmesi yönündeki talebini "kesinlikle reddettiğini" açıkladı. Durov, Telegram'daki bir gönderisinde şunları vurguladı: "Telegram, Romanyalı kullanıcıların özgürlüğünü kısıtlamayacak veya onların siyasi kanallarını engellemeyecektir."

Bu açıklama, Romanya cumhurbaşkanlığı seçimlerinden önce yayınlandı; burada Nicusor Dan, sağcı milliyetçi rakibi George Simion'u yenerek yeni cumhurbaşkanı oldu. Durov, Fransa'nın Romanya seçimlerine müdahale ettiğini iddia etti. Durov, X gönderisinde denetim talep edilen ülkeleri açıkça belirtmemiş olsa da, bir baget ekmek emojisiyle Fransa'yı ima etti. "Demokrasiyi yok ederek 'demokrasiyi savunamazsınız', daha da önemlisi başka bir ülkenin işlerine müdahale etmek için seçimleri müdahale etmekle elde edemezsiniz," yazdı.

Durov, Romanya halkının ifade özgürlüğü ve adil seçimleri hak ettiğini vurguladı. Ancak, Fransa tarafı müdahale iddialarını "asılsız" olarak nitelendirdi. Ardından, Durov açıkça Fransa ve talepte bulunan temsilcilerini hedef aldı.

Sonraki X gönderisinde, Durov, Fransa istihbarat teşkilatı başkanı Nicolas Lerner ile bir araya geldiğini, Lerner'in Romanya seçimlerinden önce Telegram'da yayınlanan muhafazakar siyasi içeriklerin "yasaklanmasını" istediğini açıkladı. Durov, Telegram'ın Rusya, Belarus, İran veya Avrupa'daki herhangi bir ülkenin protestocularının haklarını ihlal etmeyeceğini belirtti. Romanya cumhurbaşkanlığı seçim sonuçları açıklandıktan sonra, Fransa Başbakanı Emmanuel Macron, kazanan Nicusor Dan'a tebriklerini iletti, ancak hükümetinin diğer ülkelerin seçimlerine müdahale ettiği iddialarına değinmedi.

Macron, X gönderisinde şunları yazdı: "Birçok manipülasyona rağmen, Romanyalılar bu akşam demokrasi, hukuk devleti ve Avrupa Birliği'ni seçtiler." Geçen yıl Fransa'da tutuklanması sektörün dikkatini çekti. Tarihe baktığımızda, geçen yıl Ağustos ayında Fransa'da tutuklanmasından bu yana, Durov'un ifade özgürlüğü, mahremiyet ve kişisel özgürlük konularındaki kararlı duruşu sayesinde kripto para topluluğunda ün kazandığı görülüyor. Fransız savcılar, onu Telegram üzerinden suç faaliyetlerine yardımcı olmakla suçlasa da, bu tutuklama eylemi kripto para topluluğundan güçlü bir tepki aldı.

Neyse ki, kripto topluluğundan gelen bir açık mektup, Fransa hükümetinin eylemlerini kınayarak bu hareketin insan haklarını ihlal ettiğini belirtti. Kamuoyunun baskısı altında, Durov ertesi gün 5 milyon Euro tutarında kefalet aldı ve yargı gözetimi altına alındı. Ardından, bu yılın Mart ayında, Fransız mahkemesi Durov'un kefalet koşullarını değiştirme talebini onayladı ve bu sayede aqt olarak serbest kalıp Dubai'ye gidebildi. Sonuç: Durov'un Fransa hükümetiyle bu çatışması, internet çağında ifade özgürlüğü ile ulusal güvenlik arasındaki giderek artan gerginliği yansıtmaktadır. Siyasi içerikler sansürün odak noktası haline geldiğinde, sosyal medya platformları kullanıcı haklarını savunmak ile hükümet baskısıyla başa çıkmak arasında benzeri görülmemiş bir zorlukla karşı karşıya kalmaktadır. Durov'un sert duruşu, sadece Telegram'ın kaderini değil, aynı zamanda dijital çağda yurttaş özgürlükleri ve demokratik değerlerin gelecekteki yönelimini de ilgilendiriyor. Bu oyunun sonucu, çevrimiçi alanın güç dengesini yeniden şekillendirebilir ve nihayetinde bu çağın bilgi özgürlüğü sınırlarını tanımlayabilir. Bu bilginin serbestçe aktığı çağda, sosyal medya platformları giderek daha önemli bir rol oynamaktadır. Peki, sizce sosyal medya platformları siyasi içerik denetiminde nasıl bir denge kurmalıdır? Yorumlar bölümünde düşüncelerinizi bırakın! #Telegram # ifade özgürlüğü #政治审查 # demokratik seçim

View Original
The content is for reference only, not a solicitation or offer. No investment, tax, or legal advice provided. See Disclaimer for more risks disclosure.
  • Reward
  • Comment
  • Share
Comment
0/400
No comments
  • Pin