Eğer kripto dünyasında gerçekten 10 milyon kazanırsanız ve "U商" ile para çekim işlemi yaparsanız, süreç oldukça standart görünecektir: USDT, borsa teminat hesabına aktarılır, karşı taraf ödeme yapar, siz de parayı serbest bırakırsınız - her şey sanki usulüne uygun, güvenli ve sağlam.

Ama gerçek risk, tam olarak bu fark etmediğiniz yerlerde gizlidir.

Karşı tarafın gönderdiği paranın temiz olup olmadığını hiç değerlendiremiyorsunuz. Birçok kişi, fonların bekleme süresine bakmanın, "dondurulmuş kart tazminatı" vaadini talep etmenin ve köklü satıcıları seçmenin güvenli olduğunu düşünse de, aslında durum hiç de böyle değil. "Dondurulmuş kart", görünmeyen bir bomba gibi: Hatta birkaç ay sonra biri şikayette bulunsa, o sorunlu fonun akışında bulunan tüm hesaplar, birlikte dondurulup soruşturulabilir.

Daha gizli bir risk, U tüccarının kullandığı banka kartlarının, sık ve büyük tutarlı işlemler nedeniyle, bankanın risk kontrol sistemi tarafından dikkatle izleniyor olmasıdır. Bu tür hesaplarla işlem yapmanız, kartınıza "yüksek risk" etiketi yapıştırmakla eşdeğerdir.
Hiçbir şey yanlış yapmamış olsanız bile, kartınızda aniden olağan dışı işlemler, hızlı para giriş çıkışı veya şüpheli hesaplarla sık sık etkileşim gibi durumlar ortaya çıktığında, bankacılık sistemi ticareti doğrudan kısıtlayabilir - bunun nedeni yasa dışı bir şey yapmanız değil, onların risk kontrol modelindeki hassas bağlantıları tetiklemiş olmanızdır.

Esasında, bu büyük veri risk yönetiminin işlevselliğidir. Birçok gri fon, USDT aracılığıyla dolaşıyor ve borsada sık sık işlem yapmanız, sizi bu kanallarla dolaylı olarak bağlar. Zamanla, hesabınız "dolandırıcılık ile ilişkili" veya "yüksek riskli" olarak işaretlenebilir, sorun sizde değil, bulunduğunuz fon zincirinde birinin sorun yaşamasındadır.

Sonuçta, para çekmek sadece kimin daha hızlı olduğu veya kimin daha düşük işlem ücreti aldığı meselesi değil, kendi banka hesabınızı açık tutmanın uzun vadeli bir mücadelesidir. Parayı kazanmak çok önemlidir, ancak para çekme aşamasında güvenliği sağlamak gerçekten de "parayı cebine koymak" demektir.