Mevcut ekonomik ortamda, A hisseleri piyasasının gelişim trendi hakkında bazı makul tahminlerde bulunabiliriz. Kısa vadede, 4000 puan belki de beklenebilecek bir hedef; orta vadede, 6500 puan ulaşılması imkansız görünmüyor; uzun vadede ise, piyasa bazı ayarlamalar geçirebilir, 2800 puan önemli bir destek seviyesi olabilir.
Eğer bu tahminler gerçek olursa, Çin A hisseleri pazarının toplam piyasa değeri 300 trilyon RMB’ye ulaşabilir. Bu rakam, büyük görünse de, Çin'in ekonomik büyüklüğü göz önüne alındığında, bu muhtemelen nispeten makul bir değerleme seviyesi.
Bazıları ABD borsa değerini bir referans olarak alabilir, ancak birçok dünya çapında önde gelen şirketin ABD'de işlem görmeyi tercih ettiğini ve bunun da ABD borsasının toplam değerini bir ölçüde artırdığını belirtmek gerekir. Buna karşılık, birçok Çinli başarılı şirket henüz yerel sermaye piyasasında işlem görmemektedir, bu da Çin borsasının mevcut toplam değerinin aslında oldukça dikkate değer olduğunu göstermektedir.
Dikkate değer bir nokta, yabancı sermayenin yerli sanayi gelişimine katılmasını sağlamak için bir kazan-kazan stratejisi olduğudur. Yabancı yatırımcılar hisse senedi bulundurmasına rağmen, aslında sanayi zincirini, fiziksel varlıkları veya istihdam fırsatlarını yurtdışına taşıyamazlar. Bu durum, bazı yabancı politikacıların Çinli şirketlerin yurtdışında halka açılmasına neden karşı çıktığını da açıklamaktadır.
Çin, dünyanın en büyük sanayi üretim ülkesi olarak, gerçek ekonomik ölçeğiyle küresel lider konumundadır. Bu bağlamda, finansal piyasanın gelişimi son derece önemlidir; çünkü bu, yalnızca reel ekonominin ölçeğiyle eşleşmekle kalmaz, aynı zamanda iç tüketimi daha da teşvik eder ve ekonomik döngünün sağlıklı bir şekilde devamını sağlar.
View Original
This page may contain third-party content, which is provided for information purposes only (not representations/warranties) and should not be considered as an endorsement of its views by Gate, nor as financial or professional advice. See Disclaimer for details.
10 Likes
Reward
10
5
Repost
Share
Comment
0/400
ForkMaster
· 09-15 01:20
2800'e düştüğünde yine bir tuzak Emiciler Tarafından Oyuna Getirilmek zenginlik şifresi.
View OriginalReply0
AirdropSweaterFan
· 09-14 07:50
Para var ama iş yok.
View OriginalReply0
MetaNeighbor
· 09-14 07:48
Hisse senedi alım satımından daha iyidir staking.
View OriginalReply0
NFTArchaeologist
· 09-14 07:45
Bu tahmin gerçekten saçma.
View OriginalReply0
MetaNomad
· 09-14 07:27
Artık boğa hikayeleri anlatmayı bırak, enayiler buna inanır.
Mevcut ekonomik ortamda, A hisseleri piyasasının gelişim trendi hakkında bazı makul tahminlerde bulunabiliriz. Kısa vadede, 4000 puan belki de beklenebilecek bir hedef; orta vadede, 6500 puan ulaşılması imkansız görünmüyor; uzun vadede ise, piyasa bazı ayarlamalar geçirebilir, 2800 puan önemli bir destek seviyesi olabilir.
Eğer bu tahminler gerçek olursa, Çin A hisseleri pazarının toplam piyasa değeri 300 trilyon RMB’ye ulaşabilir. Bu rakam, büyük görünse de, Çin'in ekonomik büyüklüğü göz önüne alındığında, bu muhtemelen nispeten makul bir değerleme seviyesi.
Bazıları ABD borsa değerini bir referans olarak alabilir, ancak birçok dünya çapında önde gelen şirketin ABD'de işlem görmeyi tercih ettiğini ve bunun da ABD borsasının toplam değerini bir ölçüde artırdığını belirtmek gerekir. Buna karşılık, birçok Çinli başarılı şirket henüz yerel sermaye piyasasında işlem görmemektedir, bu da Çin borsasının mevcut toplam değerinin aslında oldukça dikkate değer olduğunu göstermektedir.
Dikkate değer bir nokta, yabancı sermayenin yerli sanayi gelişimine katılmasını sağlamak için bir kazan-kazan stratejisi olduğudur. Yabancı yatırımcılar hisse senedi bulundurmasına rağmen, aslında sanayi zincirini, fiziksel varlıkları veya istihdam fırsatlarını yurtdışına taşıyamazlar. Bu durum, bazı yabancı politikacıların Çinli şirketlerin yurtdışında halka açılmasına neden karşı çıktığını da açıklamaktadır.
Çin, dünyanın en büyük sanayi üretim ülkesi olarak, gerçek ekonomik ölçeğiyle küresel lider konumundadır. Bu bağlamda, finansal piyasanın gelişimi son derece önemlidir; çünkü bu, yalnızca reel ekonominin ölçeğiyle eşleşmekle kalmaz, aynı zamanda iç tüketimi daha da teşvik eder ve ekonomik döngünün sağlıklı bir şekilde devamını sağlar.